Yağmurun her damlasına, yüreğimin her parçasına, beyaz kar tanesine, sevgiyi yazacağım... Göz üstünde kalem kaşına, özlem kokan göz yaşına, o hüzün dolu bakışına, sevgiyi yazacağım... Acıları tümden silerek, özlemleri bitirerek, gönül gergefine ilmek ilmek, sevgiyi yazacağım... Hep kötüler utansın diyerek, dostu can dostum bilerek, tüm insanları gönülden severek, sevgiyi yazacağım... Ali Gençli
I Dökülürken zamana elden düşme, bildik acılar, nerede yüreğimdeki sevgili? İhanetleri tohumlarken zor zamanların hüznü, saklı sevdamın hasretinde elvedalar büyütüp kendimle bölüşeceğim içimdeki yalnızlıkları… II İki dudak iziydik aynı kadehte ki mutluluk bize el sallardı esrikliğinde gecenin… Sevinin gül bahçesinde zulmüne meydan okurduk ihanetlerin… Neredesin, ey sevgili neredesin şimdi? Dünden ne kaldı bugüne ayrılıkların ertesinde? Lal olmuş dilim suskun, isyan sessizliğinde… Geceler yol alsa da en çekilmez kahırlara, nasıl olsa uyanacağım elbet çiçekli sabahlara… III Lanet olsun demiyorum asla aşka… İçimdeki fırtına dinecek, dinecek bir gün biliyorum, elveda tüm hüzünlere… Nerede varsa boynu bükük ilk gençlik sevdaları zamanın ümidine bırakıyorum… Senden bana kalmış olsa da elveda tüm kırılganlıklara, karşılıklı suskunlukları işliyorum düş büyüten aynalara… Ali Gençli