İstekli mi geldim sanıyorsun
ben bu dünyaya
bakıp da
bu kendimle barışık yaşantıma
Terin tuzu karışırken
sevdalı bakışlarıma
yalnızlıklar kuşatırdı gün doğumlarımı
Alacaklıydım
Alacaklıydım bu dünyadan
alacaklıydım yaşamadıklarımı
yitik sevdalarımı
alacaklıydım
Yenilgiler
kuşatırken örselenmiş bedenimi
kimse kimse tutmadı
uzanan ellerimi
Hüzün kıyılarında
el sallarken çocukluğum
kıyısız kentlerin yağmurlarında
ıslanırdım yalınayak
Aydınlatırdı çocuk odamı
göğe çizdiğim yıldızlar
gidince umut yüklü trenler
boşalırdı
resimlerimde demirden raylar
Hangi ayak izinde kaldı çocukluğum
Gelecek düşlerim
hangi yolun kıyısında bekliyor
gecenin son otobüsünü
Erişilmesi güç özlemleri
hangi ebabil kuşu yükledi kanadına
Benim mi bu çığlık yıldızlara erişir
Yarının kavgası yitirir gücünü
düşen her takvim yaprağıyla
Kaç yıldız çarpar acılarıma
şaşırıp da yolunu
Bölünür acılarım gece düşlerinde
bir yağmur damlası süzülür
soğuktur yanağımdan
Gecenin penceresi yutarken güneşi
güneş batardı
karşıdaki konakların
pencerelerinde
Yiter giderdim ben
karşılıksız sevilerde
kızıla çalan hüzün karası düşlerle
Uydurma ayaküstü konuşmalar yaratırdık
görürüm umuduyla
sokağınızın başında
akşam üstleri okul dönüşleri
Açıp da bakardın bize
cumbalı evinizin tül perdesini
gülerdin
gözlerin doğardı geceye
Gençtik
okul yıllarıydı
Gülüşlerimiz okşardı birbirini
koşarken
hüzün bitimlerinde yürek atışlarımız
Kavuşmanın yüzyıllık sevinci
Bitirirken göz ucuyla özlemleri
parmak uçlarımız değerdi birbirine
ardımızda hüzünleri bırakarak
Iskalardı acılar bu kez
sevinçlerin sarmaladığı bedenlerimizi
Yıllar geçti kavuşacaktık
Olmadı...
Ali Gençli
Yorumlar
Yorum Gönder