Rıhtıma yanaşan
gurbet vapurundan
İnmek var şimdi...
Bir martı gibi süzülüp Yenikapı’dan,
Aksaray’da
İstanbul’u solumak şimdi...
Selâmlayıp renk renk
yeryüzü insanlarını,
Beyazıt’ta koca çınarı,
yavrusuyla birlikte kucaklamak şimdi.
Çınarın gölgesine oturup
saçsakal ozan
Hüseyin Avni’yle
dost çayını yudumlamak şimdi...
Bir de kapalı çarşıdan çıkıp,
vitrindeki kırmızı donlu mankenlere
öpücük yollamak,
Mahmutpaşa’dan Mısır çarşısına inmek,
fesleğenleri solumak şimdi.
Muhabbet kuşlarıyla söyleşip,
üç beş azad kuşunu mavi özgürlüğe
azad edivermek şimdi...
Gözü görmez yemcinin
bir tas buğdayıyla
güvercinleri coşturmak,
Sivaslı simitçiden bir gevrek alıp
Galata’ya koşturmak şimdi...
Köprüde
tutulan tüm balıkları
Haliç’e atıp
kızgın balıkçılara bir nanik
yapmak şimdi.
Tünelden Beyoğlu’na çıkmak,
şu herkese tanıdık,herkese dost
sokak yosmasından
bir öpücük almak şimdi...
Kemancı Yorgo’yu dinleyip bir soluk,
Çiçek pasajında,
Taksim alanında “1 Mayıs” Karanfillerini
selamlayıp özlemle,
Gümüşsuyu’ndan Boğaz’a koşarken
ciğerlerini patlatırcasına
İstanbul’u solumak şimdi...
ALİ GENÇLİ
Yorumlar
Yorum Gönder